16.7.13

...

“dürtme içimdeki narı.. üstümde beyaz gömlek var”

Dokunma bana.. uzak dur az biraz. Duramıyorsan da git! Ben çok sevmem beyaz giymesini, ona rağmen giydim işte.. baştan aşağı bembeyazım bugün. N’olur siyah giydiğim bir gün gel. Ve ya en renkli zamanımda.. olmaz mı? Beyaz giyerken olmaz.  Savunamam kendimi.. şeffaf hissederim. Neden hiç giymezken bugün bunu seçtim ki ben? Dur! N’olur gelme.. sus! Konuşma bari.. sadece dur, olmaz mı? Bu kadar mı zor? Senden ilk defa bir şey istedim.. yapmam genelde bilirsin. Farklıyız biz. Neden deme! Hayır biz birbirimizin aynısıyız, hiç deme! Kimse birbirinin aynısı olamaz.. kimse sen kimse ben kimse o olamaz.. O’da kim diye soracaksın şimdi de.. sorma! Bildiğimiz şahıs zamiri işte.. ötesi yok. O’ları hiç sevmezsin biliyorum.. ben de sevmem. Ama onlar olmadan iki kişi tanımlamayalı çok oldu. Sen de öyle düşünmüyor musun? ..hiç kafa sallama, içinden geçenleri biliyorum ben. N’oldu? Şaşırdın.. neden? Sadece sen misin olanın bitenin farkında olan.. beni çok küçümsedin sanırım. Ya da haklısındır belki.. ben sandığımdan daha küçüğümdür. Sandığım kadar güçlü değilimdir belki de..  belki de aynadan ziyade büyüteçle görmüşümdür kendi kendimi.. bilemedim şimdi.. Dur! Fark etmedim sanma.. yine bir adım attın bana doğru.. her zayıf anımda neden yapıyorsun bunu? Neden? İnsan ya gelir ya gider.. ben buna rağmen dur diyorum sana, o da mı kafi gelmedi? Yine mi suçlu benim yoksa.. alışkınım ben, zaman denilen şey bana iyi belletti bu durumu. Korkma! Ya da kork! Ne demişler.. “her korkunun içinde bir dilek vardır”. Korkmak da insana ait bir dürtü değil mi eni sonu.. nefret etmek gibi.. sevmek gibi. Saçmalama diyorsun dimi.. saçmalasam n’olur ki.. bazı anlar olur doğru olan şeyler en büyük yanlıştır. Ya! Ağzını gözünü bükme şimdi.. haklı olduğumu biliyorsun işte. Ne bu inat? Evet, kabul ediyorum.. geçmiş-gelecek zaman kipleri arasında sıkıştım ben. Senin gibi onun gibi.. bak yine.. 'O' kimse değil.. Tanrı aşkına basit bir zamire neden bu kadar takıldın ki şimdi! bakma bana öyle! Bakma n’olur..


                                                                                                               'Nar'

.. bazen bir Nar bir insan topluluğu olur/ tek bir kabukta birleşmiş. Bazen de o bir Nar sadece sen ve içinde sakladıklarındır. Birbirine benzeyen, ama ona inat farklı olmaya çalışan.. hep bi kavga, hep bi sürtüşme.. uzaktan bakan ise bunun farkında dahi olmaz. Onun tek gördüğü: sert kırmızı bir kabuktur!

Ümit Ünal diyor ki..

 “Hepimiz bir nar tanesi gibiyiz,birbirimize çok benzesek ve çok yakın olsak bile,”bizi”, kendimizi koruyan o kabuk açılıverdiğinde saçılıyoruz etrafa.. Tanemizden bıraktığımız o izler de günahlarımız ve hatalarımız gibi hep peşimizde. Birbirimize ne kadar çok benzesek de farklıyız.”

*film'den sonra yapılacaklar: Jehan Barbur dinlemek - Birhan Keskin okumak.
ayrıca.. dinle!

E.

2 yorum:

  1. Kendimle kavgam tadında , sevdim yazını

    YanıtlaSil
  2. "bazen doğru olan yanlıştır." filmin sonlarına doğru geçen bir replik kalmış aklımda.

    YanıtlaSil