Günler nasıl da çabuk geçiyor yahu! Birikmiş sorularım ve
cevaplarımla geldim, buradayım:)
8. Gün: Sizi mutsuz eden bir film seçin.
Bu öyle bir film ki ilk izlediğim
andan itibaren, soundtrack'ini bile nerede duysam mıhlanıp olduğum yerde
kalıyorum.
Bu öyle bir film ki sakın ola
sakın, karanlık bir havada evde yalnız başına izlemeyin.
Requiem for a Dream’den söz ediyorum.
Yaklaşık iki yıl önce, Almanya’nın
iç karartıcı iklimi yetmiyormuş gibi.. daha nasıl depresyona girebilirim diye
düşünürken, aklıma uzun zamandır ertelediğim ‘requiem for a dream’ geldi. Nisan
ayıydı galiba ama hava çok soğuktu, öğlen ortasında gri bir gökyüzü olduğu için
masa lambasını yakıp filmi başlattığım o anı çok iyi hatırlıyorum. Hala film
müziğini duyduğumda, mantarını parçalayarak açtığım keskin kokulu kırmızı
şarap dün gibi aklımda. İşte böyle bir günde izledim ben bu filmi, şöyle söyleyeyim
filmin sonunda kendimi cenin şeklinde yatağa kıvrılmış olarak buldum, ve bir
süre öylece kalakaldım. Film, ruhumu çekti.
Sevdiğim filmleri tekrar tekrar
izlemekten ayrı bir zevk alan ben, bu filmi bir daha izleme cesaretini kendimde hiiç bulamadım.
9. Gün: Repliklerini
ezberlediğiniz bir film seçin.
Aslında bu soruya birden fazla
yanıtım olabilirdi ancak kendi kendime verdiğim sözü hatırlayıp aklıma ilk
gelen filmi söyleyip bu yükü üzerimden atıyorum. Tabii ki Reality Bites..
Ethan Hawke ile Winona Ryder’a
olan hayranlığımdan yazılarımda sıklıkla söz etmişimdir. Önceki yazılarımı az
buçuk okuduysanız, bu soruya verdiğim cevabı yadırgamadığınızı düşünüyorum.
90lar sinemasına olan tutkumu ise hiç gizlemedim:) E durum böyle olunca da,
tabii ki aklıma bu güzel filmden başkası gelmedi.
Her üniversite gencinin mezun
olunca içine düştüğü ‘ne olacak şimdi?’ sorusuna, dönemin toplumsal sorunlarından
da uzaklaşmadan, 90ları iliğinize kadar hissedebileceğiniz keyifli film. Ayrıca
Troy-Lelaine aşkı da filmin en güzel kısmı:) tekrar tekrar izlenesi..
“this is all we need a couple of smokes, a cup of coffee, and a little
bir conversation. you and me. and five bucks.”
(filmin soundtrack’ini de ayrıca
pek bi severim.)
10.gün: En sevdiğiniz yönetmen
kim?
Tabii kii… Woody Allen!
Ben tam bir Allen hayranıyım
sanırım. Neredeyse tüm filmlerini izledim, hatta bazılarını birkaç defa
izledim. Kitaplarını okudum.. O asabi, takıntılı tiplerine bayıldığım
oyunculuğu ise çok ayrı..
Geçmişe saplantılı biri olan ben,
tabii ki de hala yazılarını daktiloda yazan Woody Allen’dan başka birinin
ismini söyleyemezdi..
Filmleri arasında en sevdiklerim:
Annie Hall, Manhattan, Hannah and Sisters, Everybody Says I Love You, Blue
Jasmine ve tabii ki Midnight in Paris (Woody Allen sevmeyen biri bile iddia
ediyorum, bu filmi sevmemesi imkansız!)
11.gün: En sevdiğiniz sinema
salonu hangisi?
Eveet geldik bugünün sorusuna..
En sevdiğim sinema salonu
kuşkusuz, Feriye Sineması!. Tek salonu olmasından dolayı istediğim sıklıkta
gidemesem de, film izlemekten en çok keyif aldığım sinema.
**daha önce Feriye’ye gitmemişlere
tavsiyem: film seansından önce orada olun ki güzel manzaralı kafeteryasında bir
bardak çay içip, sinema keyfinize keyif katabilirsiniz.
Reality Bites filmini ilk kez duydum ve çok merak ettim. Tam da benim şu anki durumumla örtüşen bir film gibi. :) Winona Ryder'ı ben de çok severim.
YanıtlaSilWoody Allen cevabın hiç şaşırtmadı. :))
Feriye sineması benim İstanbul'a taşındığımdan beri gittiğim tek sinema salonu, ben de çok sevdim ama kafetaryasında oturma fırsatı bulamadım. Tek kötü yanı filmi izlediğimiz sinema salonu eğimli olmadığından önümüzde oturanlar yüzünden altyazıları görmekte sıkıntı yaşamamız oldu sanırım.
hiii mutlaka izle çok güzeldir, pek güzeldir:D
Silşaşırtmayacağını öngörmüştüm:)
evet doğru, altyazı okumak zor oluyor biraz. ama yine de o sinemada bir mutlu hissediyorum kendimi sebepsiz..
Aaa aynı sinema salonunu seçmişiz! Feriye ama nasıl sevilmez <3
YanıtlaSilRequem for a dream değil ismi kabus ile bitmeli bence, hele ki o unutulmaz soundtrack :/ İsmini okuyunca bile kulaklarımda çınladı.
Yine bir Ethan Hawke kondurulmuş oraya :) Ben izlememiştim bu filmi, not alayım.
yeap evvet! :D
SilRequiem for a Dream.. bir gün bir daha izleyeceğim..
ahah Ethan Hawke her yerde:)