30.4.15

#FilmMeydanOkuması 8-9-10-11

Günler nasıl da çabuk geçiyor yahu! Birikmiş sorularım ve cevaplarımla geldim, buradayım:)

8. Gün: Sizi mutsuz eden bir film seçin.

Bu öyle bir film ki ilk izlediğim andan itibaren, soundtrack'ini bile nerede duysam mıhlanıp olduğum yerde kalıyorum.

Bu öyle bir film ki sakın ola sakın, karanlık bir havada evde yalnız başına izlemeyin.

Requiem for a Dream’den söz ediyorum.

Yaklaşık iki yıl önce, Almanya’nın iç karartıcı iklimi yetmiyormuş gibi.. daha nasıl depresyona girebilirim diye düşünürken, aklıma uzun zamandır ertelediğim ‘requiem for a dream’ geldi. Nisan ayıydı galiba ama hava çok soğuktu, öğlen ortasında gri bir gökyüzü olduğu için masa lambasını yakıp filmi başlattığım o anı çok iyi hatırlıyorum. Hala film müziğini duyduğumda, mantarını parçalayarak açtığım keskin kokulu kırmızı şarap dün gibi aklımda. İşte böyle bir günde izledim ben bu filmi, şöyle söyleyeyim filmin sonunda kendimi cenin şeklinde yatağa kıvrılmış olarak buldum, ve bir süre öylece kalakaldım. Film, ruhumu çekti.

Sevdiğim filmleri tekrar tekrar izlemekten ayrı bir zevk alan ben, bu filmi bir daha izleme cesaretini kendimde hiiç bulamadım.



9. Gün: Repliklerini ezberlediğiniz bir film seçin.

Aslında bu soruya birden fazla yanıtım olabilirdi ancak kendi kendime verdiğim sözü hatırlayıp aklıma ilk gelen filmi söyleyip bu yükü üzerimden atıyorum. Tabii ki Reality Bites..

Ethan Hawke ile Winona Ryder’a olan hayranlığımdan yazılarımda sıklıkla söz etmişimdir. Önceki yazılarımı az buçuk okuduysanız, bu soruya verdiğim cevabı yadırgamadığınızı düşünüyorum. 90lar sinemasına olan tutkumu ise hiç gizlemedim:) E durum böyle olunca da, tabii ki aklıma bu güzel filmden başkası gelmedi.

Her üniversite gencinin mezun olunca içine düştüğü ‘ne olacak şimdi?’ sorusuna, dönemin toplumsal sorunlarından da uzaklaşmadan, 90ları iliğinize kadar hissedebileceğiniz keyifli film. Ayrıca Troy-Lelaine aşkı da filmin en güzel kısmı:) tekrar tekrar izlenesi..

“this is all we need a couple of smokes, a cup of coffee, and a little bir conversation. you and me. and five bucks.”

(filmin soundtrack’ini de ayrıca pek bi severim.)



10.gün: En sevdiğiniz yönetmen kim?

Tabii kii… Woody Allen!

Ben tam bir Allen hayranıyım sanırım. Neredeyse tüm filmlerini izledim, hatta bazılarını birkaç defa izledim. Kitaplarını okudum.. O asabi, takıntılı tiplerine bayıldığım oyunculuğu ise çok ayrı..
Geçmişe saplantılı biri olan ben, tabii ki de hala yazılarını daktiloda yazan Woody Allen’dan başka birinin ismini söyleyemezdi..

Filmleri arasında en sevdiklerim: Annie Hall, Manhattan, Hannah and Sisters, Everybody Says I Love You, Blue Jasmine ve tabii ki Midnight in Paris (Woody Allen sevmeyen biri bile iddia ediyorum, bu filmi sevmemesi imkansız!)



11.gün: En sevdiğiniz sinema salonu hangisi?

Eveet geldik bugünün sorusuna..

En sevdiğim sinema salonu kuşkusuz, Feriye Sineması!. Tek salonu olmasından dolayı istediğim sıklıkta gidemesem de, film izlemekten en çok keyif aldığım sinema.

**daha önce Feriye’ye gitmemişlere tavsiyem: film seansından önce orada olun ki güzel manzaralı kafeteryasında bir bardak çay içip, sinema keyfinize keyif katabilirsiniz.




4 yorum:

  1. Reality Bites filmini ilk kez duydum ve çok merak ettim. Tam da benim şu anki durumumla örtüşen bir film gibi. :) Winona Ryder'ı ben de çok severim.
    Woody Allen cevabın hiç şaşırtmadı. :))
    Feriye sineması benim İstanbul'a taşındığımdan beri gittiğim tek sinema salonu, ben de çok sevdim ama kafetaryasında oturma fırsatı bulamadım. Tek kötü yanı filmi izlediğimiz sinema salonu eğimli olmadığından önümüzde oturanlar yüzünden altyazıları görmekte sıkıntı yaşamamız oldu sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hiii mutlaka izle çok güzeldir, pek güzeldir:D
      şaşırtmayacağını öngörmüştüm:)
      evet doğru, altyazı okumak zor oluyor biraz. ama yine de o sinemada bir mutlu hissediyorum kendimi sebepsiz..

      Sil
  2. Aaa aynı sinema salonunu seçmişiz! Feriye ama nasıl sevilmez <3
    Requem for a dream değil ismi kabus ile bitmeli bence, hele ki o unutulmaz soundtrack :/ İsmini okuyunca bile kulaklarımda çınladı.
    Yine bir Ethan Hawke kondurulmuş oraya :) Ben izlememiştim bu filmi, not alayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yeap evvet! :D
      Requiem for a Dream.. bir gün bir daha izleyeceğim..
      ahah Ethan Hawke her yerde:)

      Sil