“hayatın neresinden dönülse
kârdır” dedi ve..
Bi ses yükselir karanlıktan.. ‘beklenen
gelmeez!!’ diye.. ardından ekler.. ‘gelse bile gideer!!..’ .. hep gider, herkes
gider.. peki gerçek böyleyse ben kime neden inanayım? Neden güveneyim.. neden
bekleyim.. diye sormak en doğal hakkım değil de ne..
Bi viski mi içmeli, ya da şarap..
ve ya bi tek rakı mı?
Hep gelenlerle gidenleri
yaşarız.. gelenlerle gidenlerin arasında oluşan akıntının getirdikleriyle
yetiniyoruz biz farkında olmadan.. gidene el sallıyoruz, bi kaç damla göz
yaşıyla.. ya da geleni sarıyoruz sarmalıyoruz büyük bi coşkuyla.. ya bekliyoruz
ya özlüyoruz.. ya demediklerimiz, yapmadıklarımız için keşke’lerin diline
düşüyoruz ya da yanlış yaptıklarımızın pişmanlığı altında eziliyoruz..
Aşk denilen şeyde iki kişiden..
üç kişiden.. an gelir dört kişiden bahsediyoruz.. Ama esas olan tekil şahıstan
bahsetmekten kaçıyoruz köşe bucak.
Biliyoruz ama çok iyi biliyoruz
ki.. esas aşk hep kendi kendimizle konuştuğumuzdur.. “seninle hiç konuşamadık”
deriz.. kendi kendimize o kadar konuşuruz ki.. o kadar tartışır o kadar kavga
eder o kadar karara varırız ki esas insanla konuşmaya gerek duymayız. Enteresan
ama öyle.. çalmayan telefonlar.. gelmeyen mesajlar.. ona buna kendine
kızmalar.. biz bi ilişkiyi farkında olmadan ayna karşısında, rakı masasında
yaşarız.. en büyük kavgalarımızın en zarar göreni dikişi patlamış yastıklar
değil de nedir?
Yalanlardan dem vurmalar..
yalanların arkasına saklanıp masum rolü yapmalar.. insanoğlu hep böyle mi
gerçekten?
“hayat, kendi kendine söylediğin
yalanlarla oyalanma sanatıdır” dedi ve..
İntihar etmek kaçış mıdır?
beklemekten kaçmak.. yalnız kalmaktan korkmak.. yeni bir yol buldum umuduyla
daldığın sokağın çıkmaz çıkması mıdır? bilmem.. belki de kendi kendine
söylediğin yalanlar ihanet etmiştir sana.. kim bilir..
dipnot*: 1saatlik kendinle
yüzleşme oyunu gibi.. Kürşat Alnıaçık’ın tek başına sahnede devleşmesi gibi..
Küçük Sahne’deki o güzel dekor gibi..
Kendi Kendine Konuşmaktır Aşk..^^
dipnot**: oyun boyunca bi kaç
kadının adı geçiyor.. sık sık adamın sövdüğü, sevdiği kadınların adı
değişiyor.. aa bu da nereden çıktı demeden edemiyorsun..-o kadar seri-..
ama bi esas kadın var ki.. adı ‘Elif’
olmasın mı..
peki adamın her
serzenişinde benim her şeyi üzerime alınmam.. bu dünyada benden başka bir sürü Elif’in
olduğunu biri bana anlatsın..^^
özlüsöz*: "hiçbir şey söylemedi diye, bağırıp çağırmadı demek mi bu?"
E.
elifim. ben seni çok özledim.
YanıtlaSilmia'm^^ uzak düştüm buralara..
Sil