“bir cinayet başka bir cinayeti hatırlatır..
koşan atlar düşen atları hatırlatır..
yağmur yağar, durur tekrar başlar..
yanlış yolda yürümek, doğru yolda beklemekten iyidir..”
Son üç gündür bedenim Almanya’da, ruhum inatla Ankara’da..
'4530 merkez, tamam.'
Yanlış zamanların yanlış
yerlerden kaynaklandığını öğrendim.. iyiyle kötünün ilk andan anlaşılamayacağını
öğrendim.. kötüyü görmeden iyiyi anlayamayacağımı da.. dibe vurmadan çığlığı
basamayacağımı da öğrendim. Ankara’nın sanılanın aksine güzel olduğunu.. bir
dizinin bu kadar gerçek olabileceğini.. bir dizinin bir nesli, bi fikri
sürükleyebileceğini öğrendim. Hepsi amirim sayesinde oldu..
'Behzat Ç'
19eylül 2010'da başlamış..
fragmanını hatırlıyorum. İlk gördüğümde demiştim ki.. “yeter artık polisiye dizi yapmaktan vazgeçin, gerçeğin pek de arka sokaklar gibi olmadığını
biliyoruz.. komik oluyo”..
Sonra başladı.. ilk bölümden
sonra herkes BehzatÇ konuşmaya başlamıştı. Bir bölüm bir bölüm daha derken
fenomen oldu. Birkaç kez denk geldim, gece yarısı.. ama sadece denk geldim
oturup izlemedim, popüler kültüre karşıyım ya hani. Bu kadar popülerse kötüdür
o kötü dedim içten içe herhalde..
İlk sezon bitti.. sosyal medya
sezon finalinde coşmuştu. İki kişiden biri amirim diyordu.. ne sezon finaliydi
ama diyorlardı.. dedim izlesem mi acaba?
..aradan bi hafta geçti geçmedi bi arkadaşım
elinde BehzatÇ-Her temas iz bırakır-‘la geldi.. zorla elime tutuşturdu. Sadece oku
dedi! "Ama bi haftaya bitsin kitap benim değil."
Ih mık ettim önce.. ama benden inat bi insan olduğu için kendisi aldım. Eve
gittim komidinin üzerine bıraktım öylece.. gece uyumadan elime aldım bi,
başlayım bakalım dedim. Sabaha kadar okumuşum.. sabah okula giderken yolda da
okudum.. sonra kantinde.. bi baktım daha öğlen bile olmamış, kitap bitmiş! O andan
itibaren tüm tükürdüklerimi yaladım.. akşamına ilk sezona başlamıştım bile..
Kasım ayı gibi 2.sezon başladı.. saati
değişti. günü değişti. yaş sınırı değişti. Birayı yasakladılar, rakı içildi. Küfürü
yasakladılar, sansürsüz bölümleri internette dolaştı. Türk polisi böyle olmaz
dediler, biz böylesini daha çok sevdik. Artık insanlar Ankara’dan bahseder
oldu.. Emrah Serbest’den; Mehmet Erdem’den.. soruları olan, bazı şeylere
itirazı olan adamları tanıdık biz. Jehan Barbur, Pilli Bebek dinlenilmeye
başlandı.. edebiyat denilen şeyin sadece romantizmden ibaret olmadığını..
romantizmin de sadece mıç mıç, yalaka cümlelerden oluşmayacağını öğrendik. Hayalet’in
mektubu.. Akbaba’nın evindeki rakı masası, BehzatÇ’nin kızına yazdığı mektup..
Olduğumuz duruma bi eleştirisi
vardı bu dizinin. İki çift lafı vardı hükümete. Bundandır ki erkenden kaybettik
biz Amirim’imizi. Daha çok söylenecek şey vardı eminim, daha çok konuşulması
gereken şeyler vardı.
İki ay önce İstanbul’dan ayrılırken
tek izleyeceğim türk dizisinin BehzatÇ olduğunu söylüyordum.. ama gel gör ki buraya
geldiğim günden 3 gün öncesine kadar hiç bi bölümünü izleyememiştim. Cuma sabahı
radikalin haberiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü.. son bölüm! bugün! ..çok
sevdiğim bir eşyamı kaybetmiş gibi hissettim. Biraz buruk biraz garip..
O akşam sabaha kadar BehzatÇ
izledim.. izleyemediklerimi izlemeye çalışırken kendimi sabaha karşı son bölümü
izlerken buldum..
Sosyal medya eleştirilerini
okudum sonra.. öyle ahım şahım bi final değildi yazıyordu bir tanesinde. Evet standart
bir bölümdü normal şartlarda aslında. Ama en son kırmızı vosvosu görünce bitti
deyip üzülmeyeniniz var mıydı? Sanmam..
Böyle bi diziye final yapmak zor.
Çıtanın bu kadar yükseklerde olduğu bi diziye çok zor. Hele ki zorla
yaptırılmış bir finalse bu..
Neyse işte.. kısaca son üç gündür
Ankara’nın grisinde mutsuzluğa boğuldum, Almanya’nın ki yetmezmiş gibi..
ama Amirim çok haklı.. “Mutsuz
oluruz. Mutsuz olalım. Hep mutlu olunacak diye bir kural yok ki, biz de mutsuz
olalım.”
Bu seferlik böyle olsun..
E.
Artık Türk milleti mutlu sanırım hep şikayet ediyorlardı böyle polis mi olur bilmem ne arka sokaklarla mutluluklar dileyelim biz onlara...
YanıtlaSildoğru olan hiçbir şey kabul görmemiştir zaten..
Silelifimmm..
YanıtlaSilben hiç izlemedim bu diziyi ama öyle güzel yazmışsın ki
yazıya ruhunu vermişsin resmen..
çünkü Mia'm öle bi dizi ki bu ruhunu veriyorsun.. başka türlü olmuyo..
SilBen bu postun altına çok uzun yorum atmıştım ama elektrik kesildiği için gitmemişti.
SilYazın sar başa izlemeyi düşünüyorum o kadar mükemmeldi.
Diline sağlık!
:)
ne yazmıştın merak ettim şimdi..
Silben sardım başa hatta 2.sezonuna bile geldim:)
amirim başkadır başka^^