Size bir soru.. “iki insan
birbirini sevdiğinde ama birlikte olamadıklarında yeter artık dediğin noktaya
ne zaman gelirsin?”
Bunu düşünüyorum saatlerdir.. ne
zaman gelirim, ne zaman geldim daha önceleri.. bulamıyorum! Ne zaman yeter
artık deyip vazgeçtim. Sanırım ben de bu süreç iki ileri bi geri geçtiği için,
tam bi zaman kavramına ait olamıyorum. Hem zaman nedir ki? Kime göre.. neye
göre.. gün saat dakika.. hangisi? Niceldir saatler.. oldum olası şu kahrolası
zamantaşlarından haz etmedim. En nefret ettiğim söz oldu ‘zamana bırakalım’..
bırakamadım. Çok mu sabırsızım? Hayır asıl mesele o da değil. Ben kendimi
zamana bırakmaktan hiç hoşlanmadım ki.. sahi ben kendimi ne zaman bırakabildim
ki?
Konuşmaktan kaçındığım.. hatta
nefret ettiğim sabahlar yaşıyorum şu sıra. Gece sessizliğinde sesimi daha
yüksek çıkarabiliyorken, sabahları güneş tüm sesimi kısıyor. Karanlıkta sesimin
yankılanmasından hoşlanıyorum belki.. belki de uzun sessiz yürüyüşler sokaklar
karanlıksa daha bi güzel oluyor.
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, kendi
kendime sözler vermiştim ben. Gün gelecek o sözlere ihtiyacım olacak demiştim..
tarih tekerrür zaman meselesi işte.. ee ne demiş Süreyya.. “aylar birbirinin
içinden yürüyebilir. Ağustosta bile Marta gönderme vardır..” belki yıllar
içinde aynısını söyleyebilirim. Olamaz mı? belki de şuan en büyük göndermeyi
yaşıyorum geçmişe..
…
Şu son günlerde kilometrelerce
uzakta olmak.. inanın çok zor! Hiç bu kadar gerisin geri dönmek istememiştim..
tam da sevmeye başlamıştım oysa buraları.. dönmeyi istememeye..
Giderken bunu söylemiştim oysa..bunu dinlemiştim saatlerce.. tıktık! şimdi ise.. benim gözlerim İstanbul, İstanbul
gözlerim bugün..
Yazının en başına dönecek
olursak.. soruyu hatırlıyor musunuz? Bu soru nereden çıktı diyenlere.. tabii ki
bi filmden. The Mexican.. bileniniz?
(yazımdaki ruhsuzluğun aksine film baya eğlenceli.. ben de pek reaksiyon göstermedi ama sizi gülümsetebilir..)
“-iki insan birbirini sevdiğinde ama birlikte olamadıklarında yeter
artık dediğin noktaya ne zaman gelirsin?
-hiçbir zaman!”
dipnot*: daha önce izledim
sanırım ben bu filmi.. ama nasıl nerede ne zaman hatırlamıyorum. Ya da
yarısında bıraktım mı? pek alışık olunacak şey değil ama.. aklımda kalan tek
görüntü Sam’in balkondan Jerry’e eşyalarını fırlatması.. görünce aa o film bu
film mi dedim.. ilginç! Unutmamam gereken
bi filmi unutuvermişim..
özlüsöz*: ‘pek çok insan kimi
seveceğini seçebileceği fikrine kapılır..’ - ah ne büyük yalan! seçen varsa el kaldırsın!
E.
Merak ettim şimdi bu filmi hemen not aldım izlemek üzere :)
YanıtlaSilŞarkı da çok güzelmiş :)
Birsen Tezer^^
Silizle izle güzel film:)
hemen izleyeceğim, ben de merak ettim :)
YanıtlaSil