Uzuun uzun bir aradan sonra
yaşadığımı unutmamanız için bir şeyler karalasam fena olmaz diye düşündüm:)
Nelerden bahsetsem? Diye
düşünürken önceleri lazzy other’ın yaptığı bi mimi hatırladım. Söz vermiştim o
zaman, neredeyse bir ay olmuş. Bu arada şuan dolu dizgin devam eden ‘şarkılı
meydan okumayı’ merakla takip ediyorum. Yazı yazma konusunda pek istikrar
sağlayamayan benim için ise buna katılmak mümkün değildi elbet. Neyse gelelim
şu söz verdiğim mim’i yapmaya..
Şimdi Mevsimi /Kitap Mimi
(ya şu mim olayını seviyor muyum
sevmiyor muyum bir türlü çözemedim:) )
1.Kışın okumalık favori kitabın
nedir?
Tabii ki başucu kitabım ‘Bizim Büyük Çaresizliğimiz’ ile ‘Tehlikeli Oyunlar’. Galiba sadece kışın değil, ben
mevsim ne olursa olsun ne Barış Bıçakçı’dan ne de Oğuz Atay’dan
vazgeçebiliyorum.
2.Yılbaşı ağacında yıldız olarak
kullanabileceğin bir kitap?
Ben de açıkçası bu sorunun tam
olarak anlamını anlamasam da.. kendimce düşünüp kitap kapağı olarak
değerlendiriyorum vee.. (gerçi içerik olarak da bence o benim yıldızım!) ‘Küçük
Prens’ diyorum:)
3. Kapağı mavi olan bir kitap?
Gittim kitaplığıma baktım.
Düşündüm düşündüm.. galiba ben kapağı mavi olan bir kitap okumadım. Hayır mor
deseniz.. Nilgün Marmara’nın ‘Daktiloya Çekilmiş Şiirleri’ni söylerdim. Ama mavi
diyorsunuz.. olmadı bu.
4.Kış tatili için mükemmel
kurgusal dünya?
Bu soruyu bir an bile düşünmeden
cevap veriyorum! Kuşkusuz ‘Harry Potter!:) Hogwarts hangimizin hayallerini
süslemedi ki?
5.Birlikte kış tatiline
gidebileceğin bir karakter?
Ender ve Çetin. Onlarla Ankara
ayazında dolaşabilir, kahvaltı masasında ‘peynirin üzerine reçel sürenlerden
misin, yoksa değil misin?’ tartışmasını yapabilirdim. Yemek yapar, kitap
okurdum. Kötü olduğumuzda da en fazla susar, karpuz yerdik. Olmaz mı?
6.Bu sene için listende olan bir
kitap?
Haruki Murakami’nin ‘Sahilde
Kafka’sı. Son zamanlarda roman okumaktan soğudum, Murakami bana uzun uzun roman
okuduğum günleri hatırlattı.
7.Favori tatil içeceğin,
atıştırmalığın ve filmin?
Nokta atış yapıyorum! Kahve +
çikolatalı dondurma + Reality Bites.
The end.
Yahu sen ne güzel filmsin Billy
Elliot!
Uzun zamandır erteleye erteleye, düne kadar izlemeden geldiğime pişman olduğum bir film daha. Bir film ancak
bu kadar içten olabilir. Uzun zamandır hiçbir film bu kadar içimi ısıtmamıştı.
Hayallerin aslında o kadar da umutsuz bir şey olmadığını gösterdi. Üstelik
gerçek hayatla hayaller arasında sıkıştığımız,
şu mezun olunca ne olacak şimdi dediğimiz günlerde, ilaç gibi geldi.
Haruki Murakami, ‘İmkansızın
Şarkısı’ kitabının son sayfasında diyor ki… “Yaşıyorduk işte ve sadece yaşamı
sürdürmek olmalıydı amacımız.” Bunu bazen unutuyoruz diye hatırlatmak istedim.
Billy Elliot'ı izleyeli yıllar oldu ama çok sevmiştim ben de. Çok güzel ve samimi bir filmdi. :) Bu arada daha sık yazsan keşke. ^^
YanıtlaSilçok güzeldi gerçekten. keşke, keşke yazabilsem:))
YanıtlaSilKış bitsiiiin :)
YanıtlaSilBen de beklerim Kafa'ya, sevgiler... :)