20.8.11

Esas hikaye..


   Korku; yüzleşme korkusu. Eski bir anla, gerçekle, geçmişte kalan bir sevgiliyle, kendinle.. Korkuların en ürkütücüsü, en zoru, en aşılması güç olanı. En cesuruna bile bir şekilde dokunmuş, kendini tanıtmış olması yeterli değil mi onu ‘en’ yapmak için?
   Şans; bazen herkeste olan bazen de kimsede olmayan. Kovalanan, kaçırılan. Kumarda, aşkta, işte, caddeden karşıya geçerken, bir insanla tanıştığında.. her nefes alışında yüzleştiğin yenilmez güç. Gücün, hırsın, paranın, insanların bir şekilde yenildiğine tanık olmuşsunuzdur. Şans bunlardan biri değil. Şansı yenemezsin, boyun eğmekten başka elden ne gelir?
    Ölüm; kalan anılar, kalan hesaplar, pişmanlıklar, bir kağıda karalanmış duygular.. Aniden gelen, kimi zaman planlanan kimi zaman beklenen. Boşluk, yokluk, hissizlik. Kulakta kalan bir ses, gözde beliren bir gülüş. Engellenemez, unutulamaz ama alışılır.
    Bekleyiş; dakika, saat, gün, ay, yıl. Cafede, durakta, evde, telefonda, düşüncede, sözde. Yerin ve zamanın önemli olmadığı tek durum. Birini, bir şeyi, bir anı beklemek arasındaki fark nedir ki? Kimi zaman sıkıcı kimi zaman heyecanlı. Uzaklara bakıp odaklanma meselesi. Uzun uzun uzaklara dalış yaptığında kaybettiğin her şey, bekleyişin faturası. Faturanın kesimi sana öğretir ki; o kadar çok uzaktasın ki, göz önündeki şeyler hep kaybettiklerin.
    Blueberry Pie; kimsenin istemediği, özel, gün sonunu ilk haliyle karşılayan bir gece rüyası. İstenilmeyen tat olmasındaki cazibe için de, kimse tarafından seçilmiyor diye de turta suçlanmaz değil mi? Bazen farkına varmak gerek, turtaya aşkın belki de bundandır.  


                                                           'My Blueberry Nigths'

     Elizabeth'e göre bir porsiyon Blueberry Pie ile dondurma vazgeçilen şeylerin ardından verilen en güzel hediye. Bana göre mi, elmalı turta işe yarar gibi görünüyor. Ya sizin ki?

     E.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder